| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | takım oluşturan | matching s. | ||
|
The room looked elegant with matching furniture. Oda, takım oluşturan mobilyalarla zarif görünüyordu. More Sentences |
||||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Marine Biology | ||
| Deniz Biyolojisi | yuvarlak, yıldız benzeri iskelete sahip resif oluşturan mercan türünü içeren bir alt takım | oculinacea i. |
| Botanic | ||
| Botanik | liken oluşturan mantarların bulunduğu bir takım | lechanorales i. |
| Botanik | liken oluşturan mantarların bulunduğu bir takım | order lechanorales i. |
